4/12/2006

sporcu


Neden ulkemizden uluslar arasi taninan sporcu cikmiyor? Bizim kendi alanlarinda yetenekli sporcularimiz yok mu? Yetenekli olduklarina inandiklarimizi biz mi gozumuzde buyutuyoruz? Spor disiplin isidir. Sporcu olmak zaman zaman insanin kendisiyle yarismasini gerektirir. Sporcu usta olmalidir,ekip calismasini iyi bilmelidir,bulundugu alanda arastirmaci olmalidir. Herzaman kendini daha iyiye goturecek calismalar icinde olmalidir. Yaptigi spor alaninda en iyisi olsa bile yetinmemelidir. Bilmelidir ki iyi olmak mukemmeliyetciligin dusmanidir. Onun sermayesi vucududur en iyi sekilde bakmalidir vucuduna. Bilimsel olmalidir. Kendini diger sporculardan farkli kilacak ozellikler gelistirmelidir. Kendine ait sirlari olmali yaptigi hareketlerde hareketini yaptiginda inanilamamali o hareketin yapilabildigine. Bulundugu sartlarin degismesi onu etkilememeli ikilem icinde olmamali. Tevazu icindedir iyi sporcu alinan basarinin takim isi oldugunu soyler herzaman kendisi hicbir zaman on planda degildir. En onemlisi olaylara kimi zaman pencereden kimi zaman da aynadan bakabilendir iyi sporcu. Simdi dusunelim bakalim icimizde boyle biri var mi?

hayal etmek


Hayal gücümüzü kullanarak acaba neler yapabiliriz? Bazen duyuyoruz veya okuyoruz herşey hayal etmeyle başlar diye. Bizde bir şeyleri başlatabiliyor muyuz hayal kurarak? Hayal kurmak? Önce bildiklerimizi hayal etmeye çalışalım en çok keyif aldığımız anlardan başlayalım hayal etmeye veya bizi en çok etkileyen doğal güzelliklerin içinde olmayı düşleyelim. O anı ne kadar yaşayabiliyoruz veya ne kadar o güzel yerlerde olduğumuzu hissedebiliyoruz? O yerlerin veya o anların hayalini kurarken kendimizi ne kadar çevremizden soyutlayabiliyoruz? Asıl olmak istediğimiz yer neresi çizginin diğer tarafımı yoksa olduğumuz yer mi? Gerçekte ne taraftayız? Dışarıdan bir göz ile kendimizi görebiliyor muyuz veya hayal edebiliyor muyuz? Acaba nasıl görüyor bizi bize bakan gözler? Olmayan bilmediğimiz olguların, nesnelerin, yerlerin hayalini nasıl kurarız? Nasıl oluyor da o güne kadar bilinmeyen bir şey bizim gözümüzün önünde canlanıyor? En önemlisi biz bu gerçek (?) yaşam içinde hayal gücümüzü kuvvetlendirerek hayatımıza neler katabileceğimizi biliyormuyuz?

4/10/2006

sevgi dilimiz


Sevgimizi nasıl anlatıyoruz? Karşımızdakilere sevgimizi doğru anlatabiliyor muyuz? Sevgimizi anlatırken kendi sevgi dilimizi mi kullanıyoruz, yoksa karşımızdakilerin sevgi dilinden mi konuşuyoruz? Sevgimizi anlatırken hedefimiz istediğimiz bir şeyi elde etmek değil sevdiğimiz insanı mutlu etmek olmalıdır. İlişkide olduğumuz insanlara iyi bir şeyler yaptıklarında ilgi ve onay sözcükleri fısıldayalım. Karşımızdakilere cesaret verici, yapıcı, samimi iltifatlarda bulunalım. Bunları yaparken karşımızdaki için neyin önemli olduğunu,onun neyi istiyor olduğunu biliyor olalım. Onunla birlikte olalım yani aynı zamanda aynı şeye odaklanabilelim. Tüm dikkatimizi karşımızdakine verelim. O an onun için orada olalım. Armağanlar alalım. Armağan sevgimizin bir ifadesidir. Armağanlar hem onları ne kadar iyi tanıdığımızın göstergesidir. Özelliklede ihtiyaçları olan şeyleri yakalayabilmiş isek. Hemde onları hala ne kadar düşündüğümüzün. Karşımızdakilerden bir şeyler talep ettiğimiz sürece sevgi akışımız yavaşlar. Ama rica edersek yönlendirmemiz ile onlara yardımcı oluruz. Fiziksel temas ile de karşımızdakine sevgimizi ifade edebiliriz. Algılayıcılar tüm vücudumuzdadır ve bize dokunan şeyin etkilerini beyine taşır. Beyin bu etkileri yorumlar. Bir ilişkiyi yaratanda bozanda fiziksel temastır. Sevgi dillerimiz farklı olabilir. Farklı sevgi dillerine sahip olmamız anlaşamamamızı gerektirmez. Karşımızdakilere dikkat edelim onlarını sevgi dillerini anlamaya çalışalım.