12/11/2006

Korkularımız


Korkularımız. Bizi hayatımızda en çok yönlendiren duygumuzdur korkularımız. Gariptir ki sahip olduklarımızın elimizden kayıp gitmesi de bizi korkutur, daha önce sahip olmadığımız yeni yeni kavramaya başladığımız duygularımız, kavramlarımız, bilgilerimiz, hislerimiz de bizi korkutur. Yeni sahip olduğumuz duygularımızın varlıklarımızın hayatımızı nasıl etkileyeceğini bilmememiz bizi korkutur. Aslında bir adım daha ilerlersek korkumuzun kaynağının belirsizlik olduğunu görürüz. Sahibi olduğumuz herhangi bir şeyi kaybettiğimiz an, bizim içimizde bir boşluk oluşur. Bu boşluk aynı zamanda belirsizlik içerir. Doğa boşlukları sevmez ve hemen doldurur. Zaten korkunun da kökeni o boşluğun nasıl doldurulacağı, ne kadar zamanda doldurulacağı ve neyin o boşluğu dolduracağı ile ilgilidir. Tamamen belirsizlik durumundayızdır. Bu durum bizde endişe, güvensizlik, mutsuzluk, gibi negatif duygular yaratır. Artık sorgulayıcı bir insan olmuşuzdur. Kimse bizi anlamıyordur ve ortada mutlaka bizim dışımızda bir suçlu vardır. Yani artık sorgulayıcı bir insan olmuşuzdur. Bu çıkmazda bile doğa boş durmaz ve boşluğu doldurur. Değişmeyen şu olacaktır. Biz bu boşluğu dolduran şeyi de kaybedeceğiz ve değişmeyen cümle. Hep beni buluyor. Halbuki o boşluğu kendi kontrolümüzde doldurabiliriz. Öğrenici olmamız gerekir. Kendimizi iyi tanımamız gerekir. Ne istediğimizi iyi biliyor olmamız gerekir. Sorumluluk alabiliyor olmamız gerekir. Kendimize inanmamız gerekir. Bütün bunlar belirsizliği parça parça ortada kaldıracağı için korkularımız azalacak endişelerimiz ortadan kalkacak ve kendine güvenimiz tam olacaktır. En önemlisi de kaybettiğimiz bizim bütünümüzün bir parçası ise onu bulana kadar aramamız gerekir.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home